Pazar, Aralık 02, 2012

boşanan kadınlara tam destek

çoğu, mesleğim gereği olmak üzere, çevremde bazı yürümeyen evlilikler görüyorum. hiçbir duygusal, cinsel ya da sevgi dolu paylaşımın kalmadığı ama yine de bitiril(e)meyen..
çoğu zaman da ilişkinin kadın tarafı oluyor hırpalanan, acı çeken. büyük kısmı şiddetin pek çok türüne maruz kalıyor bu kadınların, ama yine de boşanmıyor..

bu bana çok garip geliyor..
evet, biliyorum ki pek çok nedeni var bu kadının:
- döndüğünde ona kucak açacak anlayışa sahip bir ailesi olmayabilir
- ekonomik bağımsızlığı olmayabilir
- "boşanmış kadın"a toplumun bakış açısını kaldıramayacak olabilir
- kocanın değişeceğine inanmak istiyor olabilir
- ahhh hele ki çocuk varsa, çocukları için devam ettiriyor olabilir
vs vs..

ve fakat, ben, neden her ne olursa olsun, tahammül edemiyorum kadınların bu aşağılanmayı yaşamayı kabul etmelerine..

hayır neyi bekliyorsun, nasıl bir şeylerin daha iyiye gidebileceğine dair umut taşıyabiliyorsun! 10 yılın boşu boşuna gitmiş bu adama, daha 30 yıl yaşasan bu hayatta, niye 30 yıl aynı şeye katlanmayı tercih ediyorsun..



çocuklar mevzuuna gelirsek de, evet "boşanmış aile çocuğu olmak" kolay değildir, muhakkak onanmaz yaralar açar çocuk yüreklerinde. ancak, mutsuz aile ortamında büyümenin  de ondan aşağı kalır yoktur, inanın.. 
ve ayrıca, herkes her şeyden önce kendisi için yaşamalı. düşünsenize, kendini mutlu etmeyen, mutsuz bir anne, ne kadar mutluluk verebilir çocuğuna?

yaşamını sürdürmesi için paraya ihtiyacı var elbette ama, bunu kendi kazanamaz mı her kadın?

aile desteği, toplumda kabul görmek de önemli konular elbette, ama, zaten hep diyorum ya "hepimiz yalnızız bu yolda".. sosyal destek insanı güçlü kılar ama önce insanın kendisi güçlü ve kararlı olmalı zaten..
vs vs.

"bekara karı boşamak kolaydır" diyebilirsiniz. bilmiyorum, belki de öyledir gerçekten de ama bir kadının bir birey olarak kendi değerini bunca bilmemesine dayanamıyorum işte...

ve zamanında verilmiş evlilik kararının yanlış olduğunu fark ettiğinde boşanabilen tüm kadınları takdir ediyorum naçizane!

8 yorum:

  1. son zamanlarda boşanma oranlarının artmış olması aslında durumun tersine dönmeye başladığını da göstermez mi?yani yaşanan problemlerle mücadele etmek yerine (ki problemler hayatın her alanında olduğu gibi her evlilkte de vardır) boşanmayı seçen çift sayısı hergün artıyor.
    belki de daha en başta evliliğe bakış açısını değiştirmek gerekiyor özellikle gençkız-kadınların.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili Ebru i.S.,
      son zamanlarda boşanmaların artmış olması aile kurumunun toplumumuzda/ toplumlarda eski önemini ve yerini kaybettiğini gösterebilir bir açıdan.. bir başka açıdansa, aslında her zaman olan problemlerdir ama nihayet "kol kırılır yen içinde kalır" mantığını aşarak bunu sonlandırmayı normalleştirmiş olabiliriz..
      çok haklısın, en başta evliliğe ve ilişkilere bakış açısı değişmeli. insan ilişkileri çok daha özenli olmalı!
      benim karşı çıktığımsa, her türlü şiddete maruz kalan ve bunun ömrünün sonuna kadar değişmeyeceğini bile bile boşanmayan kadınlar.. her gece tecavüze uğrayan, her akşam dayak yiyen, sürekli azarlanan aşağılanan kadınlar..

      Sil
  2. Ah o geriye bırakılan yarım kalmışlıklar..
    parçalanmış gülüşler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili safransarı,
      hiç kolay olmasa gerek..

      Sil
  3. ben de "kadın önce kadındır"ı savunduğum için çoğu zaman tepki görüyorum. "kendim olmayı başarmadan biz oluşturamam" dediğimde ayıplanıyorum bile. ama kadın çocuğunu düşünerek, vermiş olduğu emekleri düşünerek mutsuzluğuna mutsuzluk katmamalı. elbetteki çocuklar değerli, çocuklar etkilenir ama dediğiniz gibi çocuk mutsuz ortamda daha sağlıksız yetişir bu da bi gerçek. keşke tüm kadınların içine "benlik" olgusunu bol bol ekebilsem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili şahane kadın,
      evet, her birey her şeyden önce kendisiyle ve kendi için vardır.
      benzer bir düşüncemi daha önce de anlatmıştım:
      http://pinkket.blogspot.com/2012/01/kendine-iyi-bak-demedenmez-sacma.html

      Sil
  4. haklısın söylediklerinde, ama bizzat bu süreci yaşayan biri olarak maddi imkanın yoksa, zor çok zor nerdeyse imkansız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili Yonca,
      yazımda da belirttiğim üzere, belki de uzaktan konuştuğumdan kolaydır benim için..
      dilerim kimse bunları yaşamak zorunda kalmasın..
      ama mutlu bir evliliği yoksa da katlanmasın kimse bence..

      Sil