Cumartesi, Ocak 17, 2015

bir şeyler eksik

mutluyum; hem de çok.
sevdiğim insanla aynı evdeyim. dostlarım ve ailem var. sağlıklıyız. sevdiğim bir işim var. elimizden geldiğince sevdiğimiz şeyleri yaparak yaşıyoruz. ve "esas istediğimiz"  hayatın hayalini kurup onun için çalışıyoruz, geleceği günü sabır ve umutla beliyoruz.
sıkıntı yok yani...
ve fakat ara ara beni yoklayan "yetersizlik" hissim var. kendimi hayal kırıklığına uğratmış olduğumu düşünüyorum zaman zaman... 

çok yönlü bir insan olmayı önemsedim hep. ve sandım ki; ben, çok okuyan, çok film ve oyun izleyen, çok sergi gezen, sık seyahat eden, farklı şehir ve ülkeleri gezen, sonra efendime söyleyim, bir spor ve sanat dalında başarılı biri olacağım. tango bileceğim, ata bineceğim, dalacağım, fransızca ve almanca konuşabileceğim, resim ve heykel yapabileceğim, akordeon çalabileceğim...
gel gör ki; ben, benim işte. bugünkü ben olabildim sadece... 
bilmem; beklentilerim mi aşırıydı, ben mi az'dım...

20 yorum:

  1. Bende de olur aynı his sık sık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili Handan,
      yalnız olmadığını hissetmek ne güzel:)

      Sil
  2. Belki de manevi yönden bir şeyler yapmak gerek bilemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili Tohumcuklar Blog,
      gönüllü işlere devam ediyorum esasen yıllardır...

      Sil
  3. onca şeyi bi bünyeye sığdıramazsın yeğen ;)

    birini seç ama onda en iyi ol bu sanki biraz daha kolay ne dersin???

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili zeze,
      mesele belki de ilgi ve meraklarımın bunca dağınık ve uçuşur biçimde oluşu belki de?

      Sil
    2. he he bir "heves kuşu" gördüm sankim:))

      Sil
    3. sevgili zeze,
      heves önemli;)
      yaşam coşkusu, enerjisi katar insana;)

      Sil
  4. bi de şöyle yaklaştım yazdıklarına. bütün o saydıkların -çok dil bilmek, çok yer görmek, tango filan- gerçek sana ne kadar yakın. ya da hangisi sana en yakın? kim bilir belki de hiçbiri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili zeze,
      işte zaten olay onu keşfetmek! insan gerçek kendini nasıl bilir?

      Sil
    2. Daha yeni sınavdan çıkmış bilgilerim de tazeyken şunlar geldi aklıma :))

      Rehberliğin bireyde gerçekleştirmeye çalıştığı amaçlar:
      Birincil amaç: Kendini tanıması, bilgi, beceri ve kapasitesini fark etmesi birincil amaçtır.
      ..............................................................

      Nihai-sonal amaç: "bireyin kendini gerçekleştirmesidir!!!!!!!!!!"

      O zaman kendi kendine bir rehberlik ayarla ;)))

      By :)

      Sil
    3. sevgili zeze,
      "terzi kendi söküğünü dikemez" mi diyordu atalarımız;)

      Sil
  5. O eksiklik hissi yüzünden ben de çok mutsuzum 1-2 yıldır... Önceki yazın da beni anlatıyor sanki dedim yorumumda zaten, çok mu benziyoruz ne?

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili Derya,
      nasıl kurtulacağız ki acaba?!
      blogun en sevdiğim yanı; benzer ilgi, fikir ve yaşam tarzında olduğum kişileri bulmak ve onlardan bir şeyler öğrenmek;)

      Sil
  6. gördün mü yaaa son yazımııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili deeptone,
      ancak bakabildim, şöyyyle okumadığım hepsini okudum bir çırpıda! aman allahım, ikinci kitap! harikasın! ben henüz birinciyi okumadım; çok mahcubum:/
      onun dışında da yine tatlılar, kitaplar... süpersin!
      bir de "bloglardan seçmeler" kısmı yeni mi ben mi yeni görüyorum? ne iyi düşünmüşsün!

      Sil
    2. ivit bu da yeni çıktı işteeee piyasayaaaa :)

      Sil
    3. sevgili deeptone,
      ne diyeyim; harikasın!!!;)

      Sil
  7. Ben de zaman zaman kapılıyorum bu mutsuzluğa, çaresizliğe. Sonra düşününce biraz da son zamanların yaşayışlarının hep gözümüze sokulması sebebiyle, sosyal medya sağolsun, böyle hissettirildiğimizi düşünüyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili sedenist,
      önemli bir tespit kesinlikle!!!
      hepimiz yaşamımızın en iyi anlarını sergiliyoruz aslında; ve gördüğümüz her güzelliği tek kişi ve devamlı yaşıyormuş yanılgısı var. oysa günde belki 200-300 kişinin sadece seçme anlarına tanık oluyoruz...

      Sil