Pazar, Ağustos 21, 2011

güzelsin istanbul - 2

bir hafta içinde caddebostan, osmanbey- nişantaşı, istiklal- tünel, kuruçeşme-ortaköy ve üstüne tarihi yarımadada gezince insan, istanbul'a aşık olmasın da ne yapsın? söyleyin, a dostlar...
dokuz eylül yükseklisans başvuruları geçip gitti... düşünmedim bile "başvurayım mı" diye, "seneye" dedim. yine...
"bir yıl daha geçirince ya hiç dönemezsem" kaygısı var beynimde bi yerlerde... derinlere bastırsam da...
istanbul'da mutlu olmaktan başka nedenler de var izmir'e dönüşü askıya almamda... burda anlatamayacağım nedenler...
"bir süre düşünmeyim" diyorum bu konuyu... "su akar yatağını bulur" ya hani...
ne kadar planlasak da hep hesaba katmadığımız bişiler çıkar da sapar ya planlar zaten... "akışına bırakayım biraz" diyorum...




o değil de,
cuma akşamı kuruçeçme arena'da leman sam ve kızları'nı izleyen/ dinleyen şanslı kişilerdenim ben!
mekana ilk gidişim ve büyülendiğimi söyleyebilirim rahatlıkla...
leman sam ve kızlarına gelince, doğallıkları, bitmeyen enerjileri, sonu gelmeyen yetenekleri ile dolu dolu bir konser sundular bize...
şevval sam'a hayranlığım bir kat daha arttı. (sen nasıl bir insansın ya? nasıl bir güzelliktir o?)
şehnaz sam'ı ise tanımıyordum. çok güçlü bir sese ve kendine özgü çok hoş bir yoruma sahip imiş kendisi, onu öğrendim. benim gibi henüz tanımayanlar için "bu kıza dikkat" diyorum!
leman sam'ı hepimiz tanıyoruz. her zamanki gibi özgün, marjinal, benzersizdi... (hümeyra'ya benziyor aslında;))
kısacası, üçü de birer "yetenek abidesi" olarak karşımızdaydılar ve şahsen beni "bunlar da insan ben de, allah allah" temalı düşüncelere gark ettiler:)
(daha doğduklarında fransızca bilecekleri belli olan çocuklardı mesela onlar...
bense saint joseph ya da saint benoit vs. mezunu olamayacak biri olduğumdan o treni çoktan kaçırmıştım... şimdi öğrenmem için de aylık ücreti kiram kadar olan kurslara gitmem gerekiyor mesela...)
ve bir de, ilginç bir şekilde; anne olma hevesi ve dürtüsü olmayan bir insan olarak, "kız annesi" olmanın ne kadar da hoş bir şey olabileceğini hissettim, belki de ilk defa... o üçünü izlerken...

3 yorum:

  1. istanbul tüm yoruculuğuna rağmen insanı kendine kısa sürede bağlayan bi şehir. ve kız annesi olma isteği her gördüğüm anne kız da daha da artıyor.

    YanıtlaSil
  2. Istanbul'a giden dönemez Ezgi.Belki de dönmek istemez.Yurt dışına da gidebilirsin yüksek lisans için:)

    YanıtlaSil
  3. sevgili elif,
    tüm olumsuzluklarına karşın çirkinleşmeyen bir şehir burası!
    sevgili pembe kekik,
    deme öyleee;)dönmek üzere geldim ben buraya!
    yurt dışında yüksek lisans? hiç düşünmemiştim. bilmem ki nasıl olur?

    YanıtlaSil