Perşembe, Ocak 30, 2020

Medeniyet İyi mi Kötü mü?

Yazmayı oldum bittim çok sevdim de, bazı dönemler oluyor ki zihnimden sürekli bir şeyler geçiyor ve ben hepsini yazıya dökmek için yanıp tutuşuyorum. Bu ara da öyle bir dönemimdeyim.
Instagram'ı daha nadir olarak, gördüğüm güzellikleri çekip paylaşmak için kullanırken, daha çok aklımdan geçenleri paylaşmak için kullanıyorum; önce sözler geliyor, sonra ona uyacak bir fotoğraf arıyorum çoğu zaman galerimden. Biraz da günlerimi, yıllarımı ilerde hatırlamak için her gün bir paylaşım yapmayı seviyorum.
Bu aralar öyle çok ki anlatmak istediklerim, insatgramda hikayelerim pıtır pıtır doluyor, günde bir gönderi yetmez oluyor. 
Derken, dedim ki "Benim bir bloğum vardı! Bir zamanlar içimden gelenleri, anılarımı sık sık paylaştığım... Neden artık sadece aylık ve yıllık değerlendirmeler için kullanayım, neden böyle yoğun zihin akışı dönemlerimde orada yazmayayım?"
Ve zihnime takılan bir meseleyi paylaşmak için eski günlerdeki gibi bilgisayar başına oturdum:)
Bu konuyu paylaşmadan önce, anlatacaklarımın tamamen kişisel fikrim olduğunu, bilimsel verilere dayanmadığını, katkı sağlayacak her türlü görüşe teşekkür edeceğimi belirtmek isterim.
Şöyle ki, yeni akımlar, düşünceler başta benim de ilgimi çekse de, zamanla suyu çıkıyor, trende dönüşüyor ve pazarı oluşup ticarete dökülüyor gibi bir gözlemim var. Bu nedenle de saflığını kaybediyor gibi geliyor ve mesafeli durmaya başlıyorum. Zaten genel olarak, hiçbir fikrin körü körüne savunucusu olmanın doğru olmadığına yürekten inanıyorum.
Modern çağa ait her şeye "tu kaka" deme ve eskinin daha iyi olduğunu savunma modası var malum.
Sapiens'i okurken bu konuda zihnimde bir lamba yanmıştı; bizim hep öyle sandığımız gibi, dünya kötüye falan gitmiyor! 
Kanserler, hastalıklar artmıyor. Hep vardı, tanı bilinmiyordu ya da insanlar yaşlanacak kadar yaşamıyordu bile...
Madem o kadar kötü besleniyoruz ve eskiden çok güzel besleniliyordu, nasıl oluyor da günümüzde daha sağlıklı ve uzun yaşıyoruz artık?
Ya da doktorsuz doğum, evde doğum madem çok iyiydi, neden anne ve bebek ölüm oranları düştü yıllar içerisinde?
Bitkisel yağlar çok iyiydi ve kaliteli kozmetik ürünleri kötü de, nasıl oluyor da eskiden insanlar 40 yaşında yaşlı görünürken genç kız gibi görünüyorlar şimdilerde?
Ablamla bu meseleyi konuştuğumuzda, kimyasal cilt bakım ürünlerinin en azından bilimsel laboratuvarlarda defalarca test edilmiş ürünler olduğunu (hayvanlar üzerinde deney yapan markaları kullanmıyoruz) söylüyor ve ben ikna oluyorum açıkçası:)


Bu "doğal" meselesi ile ilgili çok güzel bir yazı okumuştum, maalesef yazanı hatırlamıyorum şimdi. "Doğal olan her şey iyi gelir"in bir yanılgı olduğunu, bitkilerin kullanımının çok hassas bir konu olduğunu; oranının, hangi bölgesinin hangi döneminde kullanılacağının, kullanım şeklinin vs çok iyi bilinmesi gerektiğini anlatıyordu.

İşte böyleyken böyle. Fikri, bilgisi olanlar paylaşırsa, kaçırdığım noktaları gösterirse çok memnun olurum:)
*Daha geniş bir felsefeden bakıyor ve "medeniyet" adı altındaki her şeyin doğaya, doğal akışa çomak sokmak olduğunu ve insan ırkının yaşam süresini ve kalitesini uzatmak için ilerlerken ekolojik sisteme zarar verdiğini savunanları ayrı tuttuğumu da belirteyim.* 



1 yorum:

  1. Tamamina katildigim bir yazı. Dunyanin kötüye gittiğini düşünmek, kendinden memnun olmayan toplumun sorunu genele yayıp rahatlama sekillerinden biri bile olabilir.

    YanıtlaSil